LOKOMOTİF SEKTÖR İNŞAAT! - iSGhaber.com.TR | Türkiye'nin İSG Haber Ajansı


LOKOMOTİF SEKTÖR İNŞAAT!

Herkes biliyor ki son 10 yılın en gözde sektörlerinden biri inşaat sektörü. Türkiye'nin hangi şehrinde yaşarsak yaşayalım mutlaka yaşadığımız mahallede, geçtiğimiz yollarda, iş yerimizin bulunduğu yerlerde kocaman kocaman yeni yapılan binalarla, kule vinçlerle ya da ekskavatörlerle karşılaşıyoruz.
Peki en çok iş kazası yaşanan sektörlerin başında bu kocaman kocaman şantiyelerin geldiğini biliyor muydunuz? İstatistiklere göre 2020 yılında toplamda 384 bin 262 iş kazası yaşanmıştır. Bunların 1236'sı ölümlü iş kazası; bunun da 347'si inşaat sektöründe gerçekleşmiştir. Yaşanan kazalar alt yapı ve üst yapı dahil olarak en çok yüksekten düşme, fırlatılan veya düşen cisimler, binada veya eklentilerde meydana gelen çökme ve elektrik akımına kapılma konularında yaşanmıştır.
Bu konuların dışında şantiyede karşılaştığımız sorunların en önemlileri işverenlerin toplu koruma ve kişisel koruma tedbirlerini almaması. Karşılaşılan kazaların büyük çoğunluğu yüksekte düşmedir. Bunların başında iskeleden düşme, platform kenarından, asansör ve şaft boşluklarından düşme gelmektedir. Bir uzman olarak gördüğüm en büyük tehlike kullanılan dış cephe iskelelerinin standartlara uygun güvenlikli iskele olmaması, üzerinde çalışan işçilere yaşam hattı oluşturulmaması ve paraşüt tipi emniyet kemerinin çalışanlara verilmemesi. Platform kenarı, asansör boşluğu ya da şaft boşluklarına standartlara uygun korkuluk yapılmaması, şantiye elektriğinin ve kullanılan ekipmanlarının periyodik kontrolünün yaptırılmaması. İstisna olan işverenleri dışında tutarsak bunların hepsini işveren kendine ek maliyet olarak görmekte ve yapmak istememekte. Peki bir uzuv kaybı ya da insanın canından olması bu maliyetlerden daha mı önemsiz?
Az önce söylediğim gibi istisna olan işverenler de var. Çalışan personeline kişisel koruyucu donanımını veren, gerekli tüm tedbirleri almaya çalışan iş yerleri de var. Bu şantiyelerde işçiler tarafından duyduğum konu da kişisel koruyucu donanımla çalışamama(!) konusu. Bunun en büyük sebebi ise bence iş güvenliği kültürünün oluşmaması.
Yukarda anlatılan sorunların her biri paragraflar eder, sorunlar da sayfalarca çoğaltılır. Hiçbir sebep çalışan insanın canından önemli değildir. Bu konuyu acı şekilde tecrübe etmeden gerekli önlemleri almamız çok önemli. Bunun temelinde de iş güvenliği kültürünün hem işveren hem de çalışanlar açısından oluşturulması geçiyor.

İSG Haber Telegram grubumuza katılmak için tıklayınız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ILO ve ASO ortaklığında İŞMEP projesi başlatıldı

Salgının 2'nci yılında İSG politikaları değerlendirmesi açıklandı

Gemi söküm işçileri ölümle burun buruna çalışıyor